Çocukluk Çağı Travmalarının Obsesif Kompulsif Bozukluğa Etkileri

Travma, kişinin zihinsel ve ruhsal yaşamını olumsuz yönde etkileyen; benliğin gelişimini etkileyen, bozan, yavaşlatan, durduran zarar verici nitelikteki engellenme ya da çatışmalar tarafından ortaya çıkan yaşantılardır. Travmatik yaşantılar, kişinin baş etme sistemlerini işlevsiz hale getiren olaylardır. Travmatik yaşantılar arasında baş etme yöntemlerinin en yetersiz kalabileceği durumlardan biri, çocukluk çağında yaşanan travmatik olaylardır (Şar, 1997).

Obsesif kompulsif bozukluk; obsesyon ve kompulsiyonlar ile karakterize olmuş yıpratıcı psikiyatrik bir bozukluktur. Obsesyonlar; tekrarlayan, istemsiz bir şekilde gelen, kişinin kendi zihninin ürünü olan, benliğe yabancı gelen ve bu nedenle kişinin zihninden uzaklaştırma çabası içine girdiği ancak zihnini daha çok meşgul eden, yineleyici ve zorlayıcı özellik gösteren her türden düşünce, dürtü ya da imgelerdir (Bayraktar, 1997). Ritüeller olarak da bilinen kompulsiyonlar ise tekrarlayan davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Genellikle obsesyonun verdiği sıkıntıyı gidermek amacıyla belli kurallar çerçevesinde yapılır. Birçok zaman kişi, obsesyondan kaynaklı ortaya çıkan sıkıntı hissini azaltmak ya da korku duygusu uyandıran bir olay ya da durumdan kendini korumak amacıyla kompulsiyonu yerine getirmek zorunda hisseder (DSM-IV, 2007).

Çocukluk çağı travmatik yaşantıları ya da stresli yaşam olayları çocuğun normal sağlıklı gelişimini engeller ve duygu düzenlemesinde zorluk yaşamasına neden olur (Maughan & Cicchetti, 2002). Ebeveynler veya bakım veren kişiler tarafından çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının doğru bir şekilde karşılanmaması, ihmal edilmesi sonucu çocukluk ve yetişkinlik döneminde psikopatolojilerin görülme riski daha fazladır (Bülbül ve ark. 2013). Travmatik yaşantılar sonucu; travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), majör depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları, madde bağımlılığı, alkol bağımlılığı, cinsel işlev bozuklukları, dissosiyatif bozukluklar, kişilik bozuklukları gibi psikopatolojiler görülmektedir. Travmatik yaşantılar, OKB’nin başlangıcını tetikleyen ya da görülme riskini artırabilen durumlardandır.

Literatürde yapılan çalışmalara baktığımızda da çocukluk çağındaki travmatik yaşantıların ilerleyen dönemlerde OKB’nin görülmesi ve gelişiminde önemli bir rolü olduğu ortaya konmuştur. 

Kendinizi Daha İyi Tanıyın